Yaklaşık 3 yıl boyunca, farklı teknik özelliklere sahip DSLR makinalarla fotoğraf çektim. Daha doğrusu fotoğraf çekmeyi öğrenmeye çalıştım. Zaman geldi ve ekipmanı satmak gerekti. Bisiklete ve doğa sporlarına olan tutkumun baş göstermesi ile fotoğrafa fazla zaman ayıramadım ve yeni bir DSLR almadım. Akıllı telefonların sunduğu imkanlar yeterli oluyordu. Bisiklet ile yapılan turlarda da koca bir makinayı çıkar, hazırlık yap, fotoğraf çek, oldukça zahmetli ve zaman maliyeti yüksek.
DSLR kullandığım dönemde öğrendiklerimin verdiği tecrübe ile akıllı telefonum ile yaptığım fotoğraf çekimlerinde ışık durumu, kadraj gibi basit konularda daha doğru seçimler yapmaya çalıştım. Çektiğim ve sosyal medyada paylaştığım fotoğrafların ardından gezi ve turların fotoğrafçısı artık bendim. Sosyal medya için çekilmesi gereken bir fotoğraf olduğunda telefon yada kamera elime tutuşturulur oldu.
Bugüne kadar yaklaşık 6 yıllık fotoğraf geçmişim olmasına rağmen benim ve bir çok kişinin gözünden kaçan, kaçmasa da bu denli önem arz ettiği bilinmeyen bir konu var ki, telefon kamerasındaki camın temizliği. Bir iş günü bilgisayarımın başında oturmuş telefonu kurcalarken çektiğim fotoğraf gözüme çok çirkin geldi ve tsirt’ümle camı silip tekrar çektim. Aslında bu durumun farkındayız. Ancak fotoğrafa olan negatif katkısını çok ciddiye almıyoruz. Bir çok arkadaşımın bu durumdan hiç haberi olmadan çektiği fotoğrafı beğenmeyip telefona lanetler yağdırdığını görünce basit bir yazı yazma gereği duydum. Çünkü hemen hemen herkes akıllı telefonu ile fotoğraf çekip bir anı olarak saklıyor. Bu kıymetli objenin de imkanlar dahilinde en iyi kalitede olmasını isterim.
Aşağıda , cepten yada çantadan çıkarılmış telefon ile derhal çekilmiş fotoğraf ve ardından kamera camı tshirt’e silinmiş telefon ile çekilen fotoğraflar örnekleri var. Aradaki renk,ışık, detay farkı çok ciddi seviyelerde.
